Ankara’da Hacı Bayram’da
Bir mahzun Ayfer Mallı’yım,
Tarifsiz duygular icinde.
Hacı Bayram da oturmusum;
Oturmusta bir sükunet tutturmusum.
Ne kdar uzak kalmışım sana. En son üniversite birinci sınıfta merdivenlerinden çıkıp dualar okuyup geriye dönmüştüm. Ondan sonra ne kadar değişmişsin… Farkında bile değilim. Tekrar buluşmamız niçin bu kadar gecikti? diye kızmaktayım kendime. Ankara’da kaybolduğumda kendimi bulacağım yer senin yanın olmalıydı halbuki. Üzgünüm, pişmanım, eyvahlar içerisindeyim neden görüşmeyi bu kadar uzattığımı anlayamayışımla.Sükunetin çığlığını duyuyorum eşsizliğinde. Gülsün’ü dalıp gitmiş görüyorum derin sularda…
Herbir sözcüğe binbir anlam yüklü ezgiyle alçalıp yüskeliyor su fıskiyelerden. Işıkla renkleniyor sözcükler ezgide. Ses, su, ışık, ritim organizasyonuyla büyülüyorsun, hayran bırakıyorsun kendine. Kaybettirmiyorsun, bulduruyorsun…
Sessizlik hakim etrafta. Kendi içimde çığıran sesi farkediyorum bir an. Etraftaki sessizliğe rağmen içim haykırışlarda. Yanındaki amcaya bakıyorum ve görüyorum onun içindeki çığlıkları da. Kimi altıını çize çize okuyor elindeki kitabını. Kimi düşünceler yudumluyor. Kimi ise dalıp gitmiş uzaklara. Ritimle buluşuyor düşünceler kiminde. Kalkıp gitmek gelmiyor kimsenin içinden… Ama artık gitmek vakti.
Senle sabahlarda buluşmak bir başkaymış.Nice sabahlara Hacı Bayram. Nice buluşmalara…
Ankara’da Hacı Bayram’da
Bir mahzun Ayfer Mallı’yım,
Tarifsiz duygular icinde.
Hacı Bayram da oturmusum;
Oturmusta bir sükunet tutturmusum.
şairlik yönünü hiç görmemiştim tamam anladım çok yönlüsün buna bir de şairliğini ekledin 🙂
🙂 Şairlik yapmaya çalıştım sadece 🙂